enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

İkinci el elektrikli araç piyasasının 5 yılı var

İkinci el elektrikli araç piyasasının 5 yılı var
Advertisement Advertisement

“SUV araçlarının satışlardaki artış trendi, ancak son 5-6 yılda ikinci el pazarında etkisini göstermeye başladı” diyen Otomobilen Genel Müdürü Bilirgen: “Bu nedenle elektrikli araç satışlarının önümüzdeki yıllarda daha da artmasıyla ve pazar paylarının büyümesiyle ikinci el pazarı içinde anlamlı bir yer alacaktır.”

İstanbul’da az sayıda otomotiv gazetecisiyle buluşan Otomobilen Genel Müdürü Kenan Bilirgen hem ikinci el araç hem de otomotiv sektörüyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bilirgen, “2024 yılında ikinci el araç piyasasında yaşanan dalgalı seyre rağmen perakende satışlarımızı bir önceki yıla kıyasla yüzde 70 oranında artırarak 5 bin adetin üzerine çıktık. 2025 yılında Türkiye genelindeki yeni şube yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Ayrıca hizmet ağımızı daha hızlı genişletmek amacıyla Otomobilen’in kurumsal standartlarına uygun bayilikler vermeyi planlıyoruz” dedi.

Advertisement Advertisement

EKSPERTİZ SİSTEMİ DİJİTALE ENTEGRE OLMALI

“Ticaret Bakanlığı, ‘güvenli ödeme sistemi, ekspertiz zorunluluğu ve 3 ay 5 bin kilometre garanti zorunluluğu’ gibi tüketiciyi koruyan yönetmelik değişiklikleri yaptı” diyen Bilirgen, “Bu sistemi bizim gibi kurumsallar zaten yapıyor. Ama herkesi bu sisteme sokmak lazım. Mesela, noter bugün ekspertiz olmadan satış yapmıyor. Ama ne diyor; ‘ekspertiz tescil numarasını söyle. Bir numara söylüyorsunuz tamam’. Fakat, ekspertiz sistemi entegre olması lazım. Nitekim Whatsapp gruplarında ekspertiz raporu çıkaranlar var. Denetimden çok sistem dijital olarak bir altyapıyla korunmalı” ifadesini kullandı.

TEK BAŞINA 35 MİLYON ÜRETİM

“Çinli markaların Avrupa’da giderek artan baskısından dolayı, 2025 yılında fazla kalan sıfır araçların ülkemize yönlendirilme ihtimali var. Bu durumun etkileri ne olur” sorusuna da cevap veren Bilirgen, “Volkswagen’in Almanya’da 2025’te üç fabrikasını kapatacağını açıklaması, Nissan hakkında çıkan haberler, küresel otomotiv pazarındaki değişimlerin ne denli büyük olduğunu ortaya koyuyor. Dünya toplam otomotiv pazarı 90 milyonun üzerinde iken Çin, tek başına 27 milyon iç pazara sahip ve üretim kapasitesi de 35 milyon” dedi.

İHRACAT GÜCÜMÜZÜ KORUMAK İÇİN YATIRIM ŞART

Bilirgen, “Çinli üreticilerin düşük maliyetli ve yüksek teknoloji odaklı üretimi, Avrupalı ve Amerikalı üreticileri zorluyor. Yani üretimde rekabet avantajlarını kaybediyorlar. Şu anda bizim iç pazarımız etkinlenmese bile, otomotiv ihracatının yüzde 90’ını Avrupa’ya yapıyor olmamız yerli üretimimizi olumsuz etkileyebilir. Avrupalılar, üretimde kapasite azaltmaya gidin diyebilir. Çinli markalar üzerinden Avrupa’ya ihracat gücümüzü kaybetmememiz için BYD yatırımı gibi diğer Çinli markalarında yatırım yapmasını sağlamamız çok önemli” diye konuştu.

‘STOKTA BEKLEYEN ARACA TRAFİK SİGORTASI OLMASIN’

Stokta bekleyen araçların sigorta zorunluluğuyla ilgili de konuşan Bilirgen şunları söyledi: “Bugün Türkiye’de ortalama ikinci el bir aracın satış gününü 30 gün kabul edelim. Yani 30 gün boyunca bizim bir sigorta maliyetimiz oluştu. Maliyetlere yansıyan her şey de fiyatlara yansır. Yani stokta bekleyen bir aracın trafik sigortası olmasının kimseye bir faydası da yok. Yetki belgesine sahip kurumsal satıcılar veya galeriler bundan muaf olsun diye dernekler üzerinden aslında bir başvuru yapıldı. Önümüzdeki günlerde olumlu bir gelişme bekliyorum.”

İKİNCİ EL ELEKTRİKLİ ARAÇ PİYASASININ 5 YILI VAR

Elektrikli araçların ikinci el piyasasındaki yansımasını da değerlendiren Bilirgen, “İkinci el pazarı Türkiye’nin toplam 21 milyon otomobil ve ticari araç parkı üzerinden şekilleniyor. Dolayısıyla sıfır araç pazarındaki trend değişikliklerinin ikinci el pazarına yansıması bir süre alabiliyor. Şöyle ki; sıfır otomobil pazarında SUV araçlarının satışlardaki artış trendi, ancak son 5-6 yılda ikinci el pazarında etkisini göstermeye başladı. Dolayısıyla şu an otomotiv pazar payı yüzde 10’a ulaşan elektrikli araç satışlarının önümüzdeki yıllarda artmasıyla ve pazar paylarının büyümesiyle ikinci el pazarı içinde de anlamlı bir yer almalarını sağlayacak” değerlendirmesinde bulundu.